11 Mayıs 2008 Pazar

IHLAMUR AĞACI...

Henüz yaprakları gelişmiş ama, yeşili daha körpeliğinin kıvamında, öyle koyu koyu değil açıkça ‘filizi’ denilen tonda…
Gövdesiyse, bir delikanlı sağlamlığında odunsu, dokundun mu esneyen ama asla eğilmeyen…yıllarını aldıkça kütükleneceğini haber veren bir tomruk dolgunluğunda… açık, ışıltılı…
Zümrüt rengi, iki komşu evi birleştiren bir uçtaaan bir uca uzanan çimenlikte tek başına ama görkenmli yerini aldı, bakalım.

Günler günleri izleyecek, mevsimler mevsimleri…sıcaklar ve soğuklar, yağmurlar ve karlar…meltemler, karayeller, poyrazlar…belki fırtınalar hırpalayacak onu, hışırdayacak yaprakları ama bükülmeyecek dudakları, belki de bunaltacak sıcaklar, bir damla suyunu esirgeyecek toprak. Umursamayacak, direnecek kararlılıkla…Bunlar benim varoluşumun sorunları diyecek, kabullenecek.Koruyacak, sakınacak gün görmüş uzantıarıyla, yeni filizlenen dallarını, yapraklarını…Nice kuşa,kurta,börtü böceğe barınacak olacak, esirgeyecek…

Ve, çiçeğe duracak günlerden bir gün,onun çiçeklenmesini ‘gönülleyen’ başka Ihlamur tarafından…Teşekkürlerini, şükranlarını sunacak onu bağrına basan toprağa doğaya…kimbilir belki, onu oraya sevgiyle umutla diken ellere…Çiçeklerinin kokusuyla, zarafetiyle,şifasıyla…

Büyüyorum, çiçeğimle ve tohumumla geleceğe kök salıyorum, soyumu müjdeliyorum…diyecek bir de…
Seni de düşlediğin gölgemle serinletip, soluklandırıyorum,mutlandırıyorum, şifamla iyileştiriyorum, hışırtımla evrenin sonsuz devinimini, yenilendiğini müjdeliyorum…diyecek hem de.

Varlığıyla bereketi, iyiliği, sonsuzluğu, evrensel uyumu anımsatacak, çağrıştıracak, duracak…
Ömrünün uzunluğunu, yüceliği kadar dileyenlere…

**************

Tohum’dan fideye, fideden toprağa….der ve gözlerimize nur yaptığımız Pembe Domates’ten sonraki bahçemizin yeni konuğu, henüz ‘fidan’ olan Ihlamur Ağacımıza bir merhaba ….

Hiç yorum yok: